Giresun’da babasından öğrendiği demircilikte, yarım asırdır çekici elinden bırakmayan Duran Bal, ilerleyen yaşına rağmen balta ve sac soba üretimine devam ediyor.
Şebinkarahisar ilçesindeki evinin alt katına kurduğu iş yerinde imalat yapan 72 yaşındaki Bal, 52 yılı geride bıraktığı meslekte çok sayıda çırak yetiştirdi.
Şebinkarahisar baltası ile ekmek ve kete yapımında kullanılan sac soba üreten Bal, üzerinde “Kazancım bilek yolu, Allah’ım sen koru” yazılı ocağın ateşini yakmayı sürdürüyor.
Duran Bal, AA muhabirine, okula giderken aynı zamanda babası Mustafa Bal’ın yanında çıraklık yaptığını söyledi.
Babasından öğrendiği mesleği bugüne kadar sürdürdüğü için mutlu olduğunu ifade eden Bal, babasına minnettar olduğunu kaydetti.
Bal, geçmişte traktör çapası ve römork da yaptığını belirterek, ilçenin göç vermesiyle tarım azaldığı için sadece balta ve sac soba yaptığını anlattı.
Babasından mesleği öğrenirken çok zorluk çektiğini dile getiren Bal, şöyle devam etti:
“Baltayı yapıyorum, satıyorum, parasını babama veriyorum; müşteri gittikten sonra ‘olmamış, baltanın burnu böyle olacak, burası böyle olacak’ derdi. ‘Baba, sen beni neden ağlatıyorsun?’ dedim. Hırsımdan ağlıyorum, ‘Neden böyle söylüyorsun?’ dedim. Güldü, ‘Oğlum ben seni kamçılamak için, daha iyisini yapasın, sanatını geliştiresin diye böyle söylüyorum. İlk yaptığında güzel olmuş deseydim, o kalıpta kalacaktın, kendini yetiştirmeyecektin.’ cevabını verdi. İyi ki de babam beni o zaman ağlatmış.”
“Bu meslekte önce usta ince olacak, kaba adamdan usta olmaz”
Duran Bal, rahmetli babasının ilçede tanınmış bir demirci ustası olduğunu belirterek, “Halen babamın ekmeğini yiyorum. Bu yaşıma kadar bu mesleği yaptım, artık yaş ilerledi daha ne kadar yapabilirim? Bir yerde noktalayacağım.” dedi.
Mesleğini severek yaptığını ifade eden Bal, “Bu meslekte önce usta ince olacak, kaba adamdan usta olmaz. Şekli kafama kazımışım, en önemli özelliği su verme.” diye konuştu.
Şebinkarahisar baltasının şekil olarak diğerlerinden ayrıldığının altını çizen Bal, “Tokat baltası başkadır, Alucra başkadır. Şebinkarahisar baltası deyince ucu sivridir, babamdan böyle gördüm, böyle gidiyor. Her yörede şekil değişiyor, elimden çok baltalar geldi geçti.” ifadelerini kullandı.
Bal, yazın hemen hemen sürekli, kışın ise sağlık durumuna göre belirli zamanlarda çalıştığını anlatarak, “Ürünü yapıp dükkana koyuyorum, eskiden dükkan dolu olurdu ama şimdi tezgahtaki ürün sayısı az.” dedi.
Ürünlerinin kaliteli olduğunu, şikayet gelmemesinin kendisine ayrı bir mutluluk verdiğini belirten Bal, “Sac sobanın piyasada muadilleri var, ben sacı ekmeği yakmaması için çift kat yapıyorum. Bunun yanı sıra müşterimin talebine göre et pişirmek için mangal da üretiyorum.” diye konuştu.