Toygun ATİLLA yazdı
TARİHİN KARA GECESİ: 6-7 EYLÜL OLAYLARI
Türk tarihinin en karanlık günlerindendi 6-7 Eylül 1955’te yaşananlar…
Selanik’te Atatürk’ün evine bomba konulduğu haberi Türkiye radyolarında öğle ajanslarına düşmüştü.
O yıllarda herkesin evinde radyo yoktu. Haber yankı yaratmamıştı.
6 Eylül günü, akşam saatlerinde İstanbul sokakları, “Yazıyoooor! Atatürk’ün evinin bombalandığı yazıyor” sesleri ile yankılanıyordu.
Mithat Perin’in sahibi olduğu İstanbul Express gazetesi, Atatürk’ün evinin bombalandığı manşeti ile çıkmıştı.
Bu manşet sonrası 15 kişi öldü, 300 kişi yaralandı.
Başta Rumlar olmak üzere, İstanbul’daki gayrimüslimlerin evleri dükkanları yağmalandı.
Beyoğlu, Kumkapı, Kuzguncuk, Moda, Balat alt üst oldu.
Kilise ve havralar dahil 5 binden fazla taşınmaz tahrip edildi, 70’den fazla Rum Ortodoks Kilisesi ateşe verildi.
AZGIN KALABALIĞA TEK BAŞINA DİRENDİ
O karanlık gecede…
Beyoğlu Talimhane’deki bir otomobil yedek parça dükkânın önünde elleri taşlı sopalı azgın kalabalığın karşısına elinde Türk bayrağı ile dikilen kişi Orhan Yüce’den başkası değildi.
“Bu dükkânda gavur da Rum’da yok” burası benim, “Türk oğlu Türk’ün, Müslüman evladının” diye haykırıyordu.
Kalabalık sakinleşmişti, dükkânı yağmalamaktan vazgeçerek başka hedeflere doğru yöneldi.
BU KEZ TÜRKİYE’Yİ TERK ETMESİNİ İSTEDİLER
Orhan Yüce’nin göğsünü siper ettiği oto yedek parça dükkânı aslında bir Rum’a aitti.
Michelle Dallezio…
Yılların İstanbullusu bir Rum’du.
Talimhanede otomobil yedek parçası işi yapıyordu. Tıpkı Orhan Yüce gibi…
Hem komşu hem de dosttular.
Galatasaray Liseli Orhan Yüce, o karanlık gecede azgın kabalığın karşısında durmuş, komşusu Michelle Dallezio için hayatı aydınlığa çevirmişti.
Maalesef Rum Michelle Dallezio için Türkiye günleri ilerleyen yıllarda tekrar kabusa dönecekti.
1960 darbesi olduğunda bu kez de askerlerin hedefindeydi.
Rum Kilisesine yaptığı bağışlar suç sayılmıştı.
48 saat içinde ülkeyi terk etmesi isteniyordu.
Michelle Dallezio şaşkın ve biçare haldeydi. Doğup, büyüdüğü ülkeden gönderiliyordu.
Malı, mülkü, işyeri, dostları, arkadaşları hepsi İstanbul’daydı.
YENİ HAYATI YUNANİSTAN’DA
Devreye yine Orhan Yüce girdi.
Ülkenin kontrolünü alan askerler arasında bir akrabası vardı.
Hemen Ankara’nın yolunu tuttu.
Dostu, arkadaşı Michelle Dallezio ülkeden gönderilmemesi için dil döktü. Çabaları karşılık vermişti. Michelle Dallezio’un ülkeyi terk etmesi için 1 ay zaman verildi.
O bir aylık zaman diliminde Michelle Dallezio, evini, iş yerini sattı. Yunanistan’da bir hayat kurabilmek için artık parası vardı.
YÜCE OTONUN DOĞUŞU
Çok sevdiği İstanbul’dan zoraki ayrılığın ardından Selanik’te yeni bir hayat kuran Michelle Dallezio, Alfa Romeo’nun yedek parça müdürü olmuştu.
1976 yılında Alfa Romeo Türkiye’de kendine güvenilir bir distribütör arıyor, pazara girmek istiyordu.
Hayatı Türkiye’de geçen Michelle Dallezio’ya fikri sorulduğunda tek bir isim verdi: Orhan Yüce…
1976’da Alfa Romeo otomobiller Orhan Yüce’nin distribütörlüğünde Türkiye’ye girdi.
Yüce Otomobil böyle doğdu…
SKODA’NIN ARDINDAKİ SIR
Yıllar içinde Michelle Dallezio Alfa Romeo’dan ayrılmış Selanik’teki Skoda’da, yedek parça müdürü olarak işe başlamıştı.
Skoda’nın Yunanistan distribütörü de Türkiye’den Yunanistan’a göçmek zorunda kalan Robert Koleji mezunu İlyas Morinos’tu.
1989’da Skoda Genel Merkezi Türkiye distribütörünü değiştirip başka bir isimle çalışmak istiyordu.
Onlar da Michelle Dallezio ve İlyas Morinos’a danıştı.
Elbette tek isim söylediler: Orhan Yüce…
1989’da Yüce-Pamar ortaklığı ile Skoda Türkiye doğdu.
Geçmişin izleri karşılığını vefa olarak hayata geçiriyordu.
Bir zaman sonra İlyas Morinos ortaklıktan ayrılsa da dostlukları hiç bitmedi.
Orhan Yüce’ye emanet edilen Skoda Türkiye ise her geçen gün büyüyerek bugünlere geldi.
Orhan Yüce 2010’da Michelle Dallezio ise 15 yıl önce hayata gözlerini yumdu.
BABA YADİGARINA VEFA OĞUL VE TORUNDAN
Skoda Türkiye’yi Orhan Yüce’nin evladı Ahmet Yüce devraldı, geliştirdi. Sonrasında ise onun oğlu Ali Yüce…
Bugün onlar hayatta…
Bir de İlyas Morinos…
Skoda’nın kuruluşundaki ilk ortakları.
İlyas Morinos bugün 87 yaşında ve Selanik’te yaşıyor.
Ahmet Yüce ise baba yadigarı ve ilk ortakları İlyas Morinos’u hiç unutmadı.
Hem sağlık problemleri ile ilgileniyor her fırsatta ziyaret ediyor ve hemen hemen her hafta İlyas Morinos’un çok özlediği kokoreç gibi İstanbul lezzetlerini Selanik’e taşıyor.
Hayat güzel insanların varlığı ile güzelleşiyor…
patronlardunyasi.com