Borsada neler oluyor… ‘Merrill Teyze’ neyi saklıyor

Kısa Dalga yazarı Mehmet Çetingüleç, borsa, faiz ve dövizdeki hareketlilik ile ilgili dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Borsa İstanbul’da Bank of America’nın (BofA) sattığı kağıtların düştüğünü, aldığı kağıtların ise yükseldiğini yazan Çetingüleç, bunda hacimli işlem yapmasının etkisinin büyük olduğunu kaydetti..

Küçük yatırımcılar arasında “Merrill Teyze” (Merrill Lynch) olarak da bilinen BofA’nın şimdiye kadar saklama yetkisi olmadığını ifade eden Çetingüleç, “Alınan kağıtları 2 gün içerisinde satıyor, ya da başkasına virmanlıyordu. Ocak ayında “saklama” yetkisi aldı. Böylece Borsa İstanbul üzerindeki etkisi daha da arttı. Artık Bank Of America BİST’in efendisi. Kağıtları hallaç pamuğu gibi attırıyor.” İfadelerini kullandı.

Yazısını verdiği örnekle sürdüren Çetingüleç şöyle yazdı:

Geçen hafta bir banka hissesinde 1 günde 10 milyon lota yakın alım yaptı, ertesi gün hepsini boşalttı.

Neden aldın, neden satıyorsun?

Buna benzer hareketleri çok sayıda büyük kağıtta yapıyor ve hem kağıt bazında, hem endeks bazında “belirleyici” rol üstleniyor.

BofA benimsediği davranış biçimiyle “Bıyıklı yabancı” haline geldi.

Türkleşti…

Fitch’in “gelişmekte olan piyasalara 200 milyar dolar para girişi olacağını” açıklaması Türk piyasasını kamçılayan etkenlerden.

Ancak…

Bu 200 milyar dolardan ne kadarı Türkiye’ye girer belli değil.

Faizlerin iyice yükselmesi yabancılar açısından sadece borsanın değil, tahvillerin de cazip hale geldiğini gösteriyor.

Nitekim geçen hafta 500 milyon dolarlık 5 yıl vadeli tahvil ihalesine 4.5 milyar dolarlık talep gelmesi olumlu bir gelişme. Demek ki, yabancılar Türkiye’deki fırsatları değerlendirmek istiyor.

Borsada endeksin bu yıl içerisinde 11 binin üzerine çıkacağı konuşuluyor.

Eğer…

Kredi derecelendirme kuruluşlarından not artışı gelirse borsayı coşturabilir.

Yabancı girişinin artması, Kur Korumalı Mevduattaki çözülme, döviz piyasasının “gelir getirme” potansiyelini zayıflatabilir, buna karşılık TL cinsi yatırımlar daha cazip hale gelebilir.

Goldman Sachs doların 3 ay sonra 32, 6 ay sonra 34, yıl sonunda ise 37 liraya yükseleceğini öngördü. Yıl sonu itibariyle yaklaşık yüzde 20’lik bir artış dövizi “yatırım aracı” olarak görenleri tatmin etmez.

Bu tahmin ve beklentiler dövizde çözülmeye yol açabilir.

Nitekim Türk lirası mevduat hacminin artması, liralaşmanın daha yüksek getiri sağlayacağı beklentisinden kaynaklanıyor.

Geçen ay gerileyen mevduat faizi tekrar yükseliş eğilimine girdi ve 40’ın üzerine çıktı. Merkez Bankası Başkanı değişikliği faiz politikasını etkilemeyecek. Faizler bir süre daha yüksek kalmaya devam edecek. Bu durum TL mevduata, bonoya veya tahvile yönelişi teşvik ediyor. KKM hesaplarından büyük ölçüde mevduata, kısmen de borsaya geçiş olduğu gözleniyor.

Çünkü dövizde yıl sonuna kadar beklenti yüzde 20 olmasına karşılık faizde bunun iki misli kazanç sağlamak mümkün.

Borsa ise sürprizlere açık.

BİST 100 endeksi haftayı 9 binin üzerine çıkarak rekor seviyede kapadı.

Ancak…

Döviz cinsinden bakıldığında hala geçen yılın rekoruna ulaşamadı. Geçen yıl 312 doları görmüştü. Haftalık kapanışı 295 dolardan yaptı. Bu seviyede kar realizasyonu gelmezse, dolar cinsinden geçen yılki rekorun üzerine çıkıp yeni zirveleri test edebilir.

Dövizin bir süre daha enflasyona karşı koruyucu olabilecek primden uzak kalması, yabancı girişinin hacim kazanması döviz hesaplarının çözülmesini sağlayabilir.

Böyle bir yöneliş, TL’nin güçlenmesine katkı sağlayacaktır.

Yani…

Piyasayı bozabilecek büyük bir olay olmaz ve ekonomi politikalarından sapılmazsa, normal seyirde bono ve tahvil faizleri ile borsanın geleceği iyi görünüyor.

Ancak…

Borsanın soluksuz biçimde 7 binlerden 9 binlere ulaştığını göz önünde bulundurmak gerekir. Aracı kurumlardan “endeksin şiştiği” yolunda yorumlar gelmeye başladı.

Borsa soluklanmak isteyebilir, küçük de olsa geri çekilmeler yaşanabilir. Kar realizasyonunun yaşandığı dönemlerde hisse senedine giriş yapmak, kazanç potansiyelini artıracaktır.

Seçim sürecinde yukarı aşağı dalgalanma olma ihtimalini göz önünde bulundurmak lazım. İktidar kanadı seçime kadar borsanın düşmesini istemeyecektir.

Yine de…

Borsada hep kazanç olmayacağını hatırlatmakta yarar var.

Çünkü Bank Of gibi yabancılar bile, “kumar oynama eğilimi güçlü” Türkler gibi günlük işlemlere yönelip piyasayı kolaylıkla sallıyorlar.

Güçlü yabancı girişleri olacaksa, ondan önce bu kuruluşların piyasayı sallayıp düşen kağıtları toplaması söz konusu olabilir.

Özetle,

Seçimden önce yerliler, seçimden sonra yabancılar sahnede olacak gibi görünüyor…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir