60 yaşındaki Farion, Ukrayna’nın batısındaki Lviv kentinde bulunan evinin önünde kimliği belirsiz bir saldırgan tarafından başından vurularak öldürüldü ve pek çok kişi bunun siyasi amaçlı bir cinayet olduğuna inanıyor.
Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, 20 Temmuz’da olayla ilgili yaptığı açıklamada cinayetin arkasındaki tüm potansiyel motivasyonların araştırıldığını ve bunların arasında “Rusya’ya uzananların” da bulunduğunu söyledi.
Ukrayna İçişleri Bakanı Ihor Klimenko, Farion’un “kamusal ve siyasi faaliyetlerinin” suikastın arkasındaki itici güç olduğuna inanıldığını belirtti.
Farion yaşamı boyunca Ukrayna’da Ukrayna dilinin kullanılmasını güçlü bir şekilde savundu. Birçok Ukraynalı, Rus etkisine karşı koymak için Ukrayna toplumunu Rus diliyle tüm bağlarını koparmaya teşvik ettiği için onu överken, diğerleri onun yöntemlerini kutuplaştırıcı olarak gördü. Geçen yılın sonlarında Rusça konuşan Ukraynalı askerlerin “gerçek Ukraynalı” olmadıkları yönündeki yorumları Ukrayna’da büyük bir kargaşaya neden oldu.
Milletvekili Yaroslav Yurçışin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Eninde sonunda tarih her şeyi yerli yerine koyacaktır. Ve Iryna Farion modern Ukrayna tarihindeki yerini çoktan aldı. Bu yerin ne olduğunu tarihçiler değerlendirecekler” diye yazdı.
Farion, Lviv Ivan Franko Ulusal Üniversitesi’nden filoloji alanında lisabs derecesine sahipti. Akademik kariyeri boyunca 200’den fazla makale yazdı ve Ukrayna dili ve kültürünü tanıtmak için çok sayıda eğitim projesinde yer aldı.
80’lerin sonunda Ukrayna Komünist Partisi’nin resmi bir üyesiydi. Bu dönem, Glasnost ve Perestroyka politikalarının, Rusya’nınkine nazaran daha az sansür ve daha fazla ifade özgürlüğü yoluyla toplumsal değişimi teşvik etmeyi amaçladığı Sovyetler Birliği’nin son yıllarıydı.
Farion başlangıçta Komünist Parti üyesi olduğunu reddetti ve hatta bunun itibarını yok etmeye yönelik bir hamle olduğunu savundu. Daha sonra sadece bir yıllığına üye olduğunu kabul eden Farion “Komünist Parti’yi içeriden çökertmek” gibi bir amaca hizmet ettiğini söyledi.
Ukrayna dili, 2014 Euromaidan Devrimi’nden bu yana, daha sonra uygulamaya konan dil yasaları sayesinde kısmen de olsa daha yaygın hale geldi. Ancak Farion gibi isimler, Rus dilinin kamusal alana hakim olduğu bir dönemde bu dili savunmaya başladı.
2010 yılında bir grup anaokulu öğrencisine Slav isimlerinin Rusça küçültülmüş hallerini kullanmanın yanlış olduğunu söylediği için Rusya yanlısı politikacılar tarafından eleştirildi.
Farion, Ukrayna sosyal medyasında efsane haline gelen bir videoda “Eğer o Marichka değil de Masha ise biz Ukraynalıların o adı söyleme şeklimiz bu değil. Bırakalım da o Rusya’ya, tüm Maşa’ların yaşadığı yere gitsin yani cehenneme” diye konuştu. Burada bahis konusu edilen Maşa, ülkemizde de çocukların sevgilisi olan “Maşa ve Koca Ayı” çizgi filminin ana kahramanından başkası değildi.
Video internette yayınlandıktan sonra, şu anda feshedilmiş olan Bölgeler Partisi’nin bir milletvekili olan ve daha sonra Kırım’daki Rus işgal yetkilileriyle işbirliği yapan Vadim Kolesnychenko, çocuklar arasında dilsel “ayrımcılığı” teşvik ettiği gerekçesiyle Farion’u kovuşturması için Ukrayna Başsavcısı’na lobi yapmaya çalıştı.
Farion, Ukrayna parlamentosu Verkhovna Rada’ya üye olarak seçildiği 2012’den 2014’e kadar siyasetin içinde yer aldı. Milliyetçi Svoboda partisinin de üyesi oldu.
Parlamentoda görev yaptığı süre boyunca, Rusya yanlısı Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç döneminde görev yapan Başbakan Mykola Azarov ile Ukraynaca dilini iyi kullanamaması nedeniyle alay etti. Azarov’a Ukraynacayı iyi konuşamamasının zihinsel bir engelden kaynaklanıp kaynaklanmadığını bile sordu.
Ayrıca Ukrayna hükümetinin resmi çalışma dili olmasına rağmen Ukraynaca konuşmayı reddeden milletvekili arkadaşlarını da sert bir dille eleştirdi.
Farion siyasete atıldıktan sonra da kamuoyunda tanınan bir figür olmaya devam etti. Rus yanlıları onu “ayrıştırıcı bir figür” olarak hedef aldı.
Farion, 2018 yılında Ukrayna dili üzerine düzenlenen bir forumda, Zakarpattia bölgesinde yaşayan ve düzgün Ukraynaca konuşmayan etnik Macarları “aptallar” olarak nitelendirdi ve onlara “Macaristan’a geri dönmelerini” önerdi.
Diğer bir ses getiren hareketi ise Ukrayna ordusundaki Rusça konuşan askerler hakkında yaptığı yorumları oldu. Devam eden savaş nedeniyle dilsel dinamiklerde değişiklikler olsa da özellikle ülkenin doğusundan gelenler olmak üzere pek çok Ukraynalı hala Rusça konuştuğundan onların “gerçek askerler olmamakla” itham etti. Kasım 2023’te Ukraynalı gazeteci Yanina Sokolova ile yaptığı bir röportaj sırasında ise Azov Alayı’ndan bazı askerlerinin Rusça konuştuğunu ileri sürerek onları “kategorik olarak reddettiğini” söyledi.
Farion verdiği röportajda “Onlara bir sorum var: Eğer bu kadar güçlüyseniz sizi bunu yapmaktan alıkoyan nedir? Ve siz çok zekisiniz. Ukrayna Silahlı Kuvvetler Kanunu’nun 29. Maddesini yerine getirmenizi engelleyen nedir? Siz orduda disiplinin ne olduğunu biliyor musunuz? Ben onlara Ukraynalı diyemem. Eğer Ukraynaca konuşmuyorlarsa, kendilerine ‘Rus’ desinler. Eğer bu kadar büyük vatanseverlerse, o zaman vatanseverliğinizi gösterin. 19. yüzyıl ulusal şairi Taras Hryhorovych Shevchenko’nun dilini öğrenin” diye çıkıştı.
Farion, Lviv Politeknik Üniversitesi’ndeki Ukrayna dili profesörlüğü görevinden, üniversitedeki öğrencilerin ve diğerlerinin görevden alınmasını talep eden protestolar düzenlemesi üzerine alındı. Ukrayna Güvenlik Servisi (SBU) olaydan sonra soruşturma başlattı ve Haziran 2023’te Lviv Politeknik Üniversitesi’ndeki profesörlük görevine iade edildi.
Farion’un üyesi olduğu Svoboda Partisi, cinayet haberinin ardından bir basın açıklaması yayınlayarak “cinayetin hangi alçak tarafından işlendiğine bakılmasına gerek olmadığını zira bunun Moskova’nın emriyle işlendiğinin kesin olduğunu” duyurdu.
Cinayetin siyasi amaçlı olduğu fikrini savunan Parti açıklaması şöyle devam ediyor:
“Rusya’nın geniş çaplı savaşının başlamasından bu yana iktidarda köklü bir temizlik yapılmamıştır. Aksine, düşman ajanları ve onların suç ortakları Ukrayna’da hala kendilerini özgür hissediyor. Moskova ajanlarının, hangi kılığa girerlerse girsinler, tamamen etkisiz hale getirilmesi, örgütsel yapılarının yasaklanması ve mali ve maddi imkanlarının yok edilmesi çağrısında bulunuyoruz.”
Benzer şekilde Vekil Yurchyshyn de paylaşımında Verkhovna Rada’yı Ukrayna’daki Rusya bağlantılı dini örgütlerin faaliyetlerini yasaklayan bir yasayı “acilen” kabul etmeye çağırdı ve bunun “Iryna Farion’un anısına en iyi saygı duruşu” olacağını ekledi.
Yurchyshyn ayrıca “Dil alanının dekolonizasyonu devam etmeli” diyerek Ukrayna halkının Farion’un çalışmalarını sürdürmeleri gerektiğini savundu.
Suikats sonrasında ahkkındaki kişisel görüşleri ne olursa olsun, Ukraynalılar sosyal medya üzerinden onun öldürülmesinden duydukları üzüntüyü dile getirdiler.
Ukraynanın en popüler blog yazarlarından Serhiy Sternenko “Farion hakkında ne düşündüğünüzün bir önemi yok. Onun öldürülmesi haklı gösterilemeyecek utanç verici bir terör eylemidir” diye yazdı.